Thales (M.Ö 624 - 546)

   Bir Anadolu filozofu olan Thales, Sokrates öncesi dönemde yaşayıp ilk filozof olarak anılır. Bu nedenle de felsefe ve bilimin öncüsü olarak adlandırılır. Eski Yunan'ın Yedi Bilge'sinden ilki olan Miletli Thales, Mısır matematik okulunun ilk öğrencisidir. Büyük bir matematik bilgini ve filozoftur. Yazılarından hiçbirinin günümüze ulaşamamasına rağmen kendisinin iyi bir geometri ve astronomi kavrayışı olduğunu biliyoruz.


   Umut fakirin yemeğidir.                                          "THALES"

 Arkhe Problemi Nedir? 

   Arkhe; felsefede başlangıçtır, ilktir. Her şeyin ona göre yapıldığı düşünülen temel ilkedir, kaynağı sayılan şeydir, varlığın ilk nedenidir. Bu dönem felsefesinin ana problemi, varlığın ilk nedeninin ne olduğu düşüncesidir; "Kozmosun temel maddesi nedir?". Anadolu Yunan filozoflarımız akıl yoluyla bir "ilk neden" araştırmaya giriştiler. Her şeyin Tanrıların isteklerinin üstünde bir ilk ve değişmez nedeni bulunmalıydı. Thales bu ilk nedenin su olduğunu, her şeyin sudan çıktığını, tüm varlıkların başlangıcında, kaynağında suyun bulunduğunu öne sürdü.

Peki Thales'in Arkhesi neden su?

  Thales evrenin temel maddesinin diğer her şeyi oluşturabilecek, yaşam için gerekli, hareket ve değişme kabiliyetine sahip bir madde olduğundan yola çıkmıştır. Bu arada suyun tüm yaşam formları için vazgeçilmez bir madde olduğunu, hareket ettiğini ve sıvıdan buza kadar değiştiğini gözlemlemiştir. Bunun üzerine tüm maddelerin görünürdeki özelliklerine bakılmaksızın transformasyonlarının bir basamağında su oldukları sonucuna varmıştır.

Aristoteles, Thales için söyle demektedir; Onu yoksul biri olduğu için küçümsemişlerdi. Bu da, felsefenin, ilmin, hiçbir yararı olmadığını gösteren bir özellikti. Oysa o, gök cisimlerinin hareketlerini inceleyip, onları önceden tahmin edebildiği için, ne zaman büyük bir zeytin hasadı elde edebileceğini bilebilirdi. Bundan dolayı da; epeyce para kazanabilir, kışın parasını Milet ve Khios'taki bütün zeytinyağı elde etmeye yarayan mengenelere yatırıp, tümünü ucuzdan kiralayabilirdi. Zamanı gelip de, bu zeytinyağı mengenelerine gereksinme duyulunca, dilediği fiyata onları kiraya vererek çok büyük kazançlar sağlayabilirdi. Böylece bir filozofun, bir bilginin, isterse nasıl zengin olabileceğini herkese göstermiş olurdu. Oysa felsefecinin işi bu değildi. O, bilgiyi bir çıkar amacıyla değil, yalnızca bilmek için istiyordu.